NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
حَنْبَلٍ
حَدَّثَنَا
الْوَلِيدُ
بْنُ
مُسْلِمٍ
حَدَّثَنَا
الْأَوْزَاعِيُّ
حَدَّثَنَا
الزُّهْرِيُّ
عَنْ
الْقَاسِمِ
بْنِ
مُحَمَّدٍ عَنْ
عَائِشَةَ
قَالَتْ
أُدْرِجَ
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فِي ثَوْبٍ
حِبَرَةٍ
ثُمَّ
أُخِّرَ
عَنْهُ
Aişe'den demiştir ki:
Nebi (s.a.v.) (vefat
edince cesedi) Hibera (denilen bir yemen) kumaşıyla örtüldü, sonra (o kumaş)
vücudundan soyulup çıkarıldı.
İzah:
Hibera; Ketenden ya da
pamuktan mamul, çizgili bir yemen kumaşıdır.
Hz. Nebi, vefat edince
vücudunun gözlerden korunması için üzeri "Hibera" denilen kumaşla
örtülmüştür.
Müslim'in Hz. Aişe'den
rivayet ettiği bir hadis-i şerifte: "Bu kumaşın Abdullah b. Ebû Bekir'e
ait olduğu, sonra bu kumaşın, Hz. Nebi'in mübarek vücudundan kaldırılarak
cesedinin üç adet pamuklu yemen kumaşı içerisine konduğu ve bunlar arasında
gömlek, sarık bulunmadığı, sonra Abdullah'ın bu (hibera denilen) kumaşı
kendisine kefen yapmak üzere aldığı, fakat bu fikrinden vazgeçerek onu
tasadduk ettiği" ifade edilmektedir.[Müslim, Cenaiz]
Hz. Nebi'in üzerine
örtülen ve Hibera denilen kumaşın,sonradan üzerinden kaldırılmasının hikmeti bu
kumaşın O'na kefen olmaya müsait olmayışıdır.
Hanefî âlimlerinden
Bedruddin el-Aynî'ye göre, bu kumaş Hz. Peygamber yıkandıktan sonra vücudunu
kurutmak için örtülmüştü. Rasûlü Ekrem'in mübarek vücudu, kuruduktan sonra
kaldırıldı ve üç beyaz kumaştan meydana gelen kefenine kondu. Bu hadisin bir
kısmı 3120 numaralı ha di s-i şerifte geçmişti.